Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
CAHİT SITKI TARANCI
3 yorum:
Canım iade-i ziyaretine geldim. Çorbayı denemeni tavsiye ederim. Çok beğeneceğine eminim. Bu arada bende 74 doğumluyum. Ve yolun yarısına geldim. Şiirde çok güzel. Sevgiler canım, görüşmek üzere..
Gerçekten çok güzel bir şiir, gerçi benim için daha çok erken ama hayat hızla akıp geçiyor... Paylaşımın için çok teşekkür ederim Oya ablacımm..
Güldencim çok teşekkür ederim nasıl buldun beğendinmi bilemiyorum ama vallahi yemek yapmak güzelde birde şu kilo aldırma olmasa:)) kendine iyi bak canım sağolasın yorumların için..
Yorum Gönder